İletişim, herhangi bir konuyla ilgili bir mesajı bir ya da birden çok kişiye iletmek için sözlü, sözsüz ya da yazılı olarak yapılan bilgi, fikir ve duygu alışverişidir. İletişim, bir ya da birden fazla insanın duygularını, düşüncelerini, sahip olduğu bilgiyi vb. paylaşmak için kullandığı bir araçtır. Etkili iletişim kurmak; toplumların gelişmesini, bireylerin psikolojik açıdan kendini daha iyi hissetmesini, daha kaliteli bir yaşama sahip olmasını sağlar.
AİLE İÇİ İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Aile, temel kişilik özelliklerinin kazanıldığı ve üyelerin birbirleriyle ilişki kurmayı öğrendiği ilk yerdir. Ailedeki iletişim, çocukların gelecek yaşantılarına model olmaktadır. Sağlıklı aile içi iletişim bireyin kişilik gelişiminde, kişisel, sosyal ve mesleki yaşamında başarı elde etmesini sağlamaktadır.
İLETİŞİM ENGELLERİ:
İLETİŞİM ENGELLERİNİN ÇOCUK/GENÇ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
SAĞLIKSIZ İLİŞKİLERİ OLAN AİLE ÖZELLİKLERİ
SAĞLIKLI İLİŞKİLERİ OLAN AİLE
AİLENİN GENEL İHTİYAÇLARI NELERDİR?
Güven Ortamı : Aile içindeki bireyler kendilerinin aile ortamında emniyette olduğunu bilmek ister. Bu duygu da aile içinde kazanılması gereken bir duygudur. Kendisini aile içinde güvende hissetmeyen bir çocuk aile dışındaki emniyetsiz ortamlara yönelebilir.
Değerli Olma Duygusu: Aile içindeki etkileşim çocukları “ben değerliyim” ya da “değersizim” duygusuna götürür. Bu gereksinim aile içinde yerine getirilmezse çocuk farklı yollarla bu duyguyu elde etmeye çalışır. "Ben değerliyim” duygusunu aile içinde elde eden birey kendisini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymayacaktır.
Yakınlık ve Dayanışma Duygusu: Aile içinde temel güven ve dayanışma varsa aile dışında bireyin karşılaştığı stres oluşturan olumsuz olaylar çok da yıkıcı olmaz. Güven duygusunun yaşandığı aile dış dünyanın yaratmış olduğu sıkıntı ve kaygılarından kendisini koruyabilir. Bu tür aile içinde olan bireyler kendilerine olduğu gibi çevresine de güvenirler. Eğer aile içinde güven ve dayanışma sağlanmamışsa bu insanlar yoğun stres ve gerginlik yaşarlar. Bu kişiler kendilerine dahi güvenemezler. Dolayısıyla çevresinde yakın ilişkiler kuramazlar.
Sorumluluk Duygusu: Aile içinde sadece anne baba değil herkes sorumluluk duygusunu paylaşır. Elbette ki çocuklara yaşları oranında sorumluluk verilmelidir. Tüm sorumluluğu kendi üzerine alan, çocuğunu sorumluluktan kurtaran anne ve babalar kendi yaşamını biçimlendirmekte zorlanan sürekli başkalarının yönetiminde olmaya yönelik bireyler yetiştirirler. Bu tür tutumlar sonucunda yetişmiş bireyler yaşamlarında yer alan olaylardan da sürekli başkalarını sorumlu tutarlar.
Zorluklarla Mücadele Ederek Onların Üstesinden Gelmeyi Öğrenme: Çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönem göz önünde bulundurularak çocuk kendi sorunları ile baş başa bırakılabilmelidir. Çocuğa her şeyi hazır olarak vermek sorumluluk duygusunun gelişmesinde ona fayda sağlamaz. Bu yaklaşım çocukların sorunlarla mücadele ederek, uğraşmasına olanak vermek, kendisine güvenli, sorun çözme becerileri gelişmiş bireyler olarak yetişmeleri için gereklidir.
ETKİLİ İLETİŞİM İÇİN GEREKLİ UNSURLAR
Koşulsuz Kabul: Bir bireyi, varlığına saygı duyarak, değiştirmeden, eleştirmeden, hor görmeden, olduğu gibi kabul etmektir. Sağlıklı bir iletişim için zemin oluşturur.
Empati : Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koymasına, onun rolüne girerek olaylara onun gözüyle bakmasına, onun düşüncelerini ve duygularını doğru olarak anlamasıdır.
Etkin Dinleme: Kişinin karşısındakini iletişim esnasında aktif bir şekilde dinlemesine denmektedir. Etkin dinleme sadece sessiz bir şekilde dinlemek değil, doğru bir şekilde dinleyip anlama becerisidir. Etkin dinlemede kişinin söylediklerinin gerçek anlamlarının ve duygularının kavranması gerekir. Çocukların duygularını anlamalarına yardımcı olur. Etkin dinleme çocukların olumsuz duygulardan korkmamalarına yardım eder, anne-baba ve çocuk arasında sıcak bir dostluk geliştirir. Çocuğa duyulduğunu ve anlaşıldığını hissettirir. Etkin dinlemenin en önemli yararı, çocuğun sorununu sahiplenmeden, ona çözebilme becerisi kazandırabilmektir.
Sen Dili- Ben Dili: Sen Dili ‘’sen yaramazsın, sen kötüsün, yalancısın’’ gibi çocuğun kişiliğini örseleyici, doğrudan benliğine yönelik onu itham edici, suçlayıcı bir iletişim biçimidir ve sağlıklı iletişimin en önemli engellerindendir. Sen Dili iletişimi sınırlayan, aradaki mesafeleri artıran sorunlu bir dil olarak olumsuz bir iletişim dilidir. Ben dili, davranışların sizde uyandırdığı duygu ve düşünceyi ön plana çıkararak çocuğun sizi anlamasını kolaylaştırmaktadır. Ben dili kısaca; “Sen benim için önemli ve değerlisin, fakat bu davranışını onaylamıyorum” demektir. Onaylanan, değer verilen çocuğun kendisi iken, onaylanmayan ve kabul görmeyen ise olumsuz olduğu düşünülen davranıştır.
Arkadaşı ile oyuncağını paylaşmak istemeyen bir çocuğa "Sen ne kadar şımarık ve bencil bir çocuksun." denilirse çocuk size ve arkadaşına öfke duyacaktır. "Oyuncağını paylaşmadığın için eminim arkadaşın çok üzülecek, aynı şekilde biri seninle oyuncağını paylaşmasaydı sen üzülmez miydin?" derseniz çocuk arkadaşının ne hissettiğini anlamaya çalışır ve empati kurarak bu davranışın yanlış olduğunu fark edebilir.
SAĞLIKLI AİLE İÇİ İLETİŞİMİN İÇİN:
Aile üyeleri birbirlerine yeterince zaman ayırır.
Açık ve doğrudan iletişim kurar. Ne istediğini, ne beklediğini, kendisini üzen ya da sevindiren şeyi, direkt olarak ilgili kişiye iletir.
Sadece kendi istek ve beklentilerini anlatmaz, karşı tarafın ilettiği mesajları da dikkatli bir şekilde dinler.
Anne - baba, çocukla kurduğu iletişimde onun anlayabileceği basit bir dil kurar.
İletişim kurarken yüz ifadelerini ve beden hareketlerini göz ardı etmez. Söylenenlerle, bedenen iletilenler birbiriyle tutarlıdır.
Sorunun ne olduğunu belirlerken olumlu şeylere odaklanır.
Kendi kızgınlığınızı kontrol eder, çocuğu öfke ile terbiye etmez.
Aile içerisinde kurallar olur ve bunların nedenleri çocuğa anlatılır. Kurallar sık sık değiştirilmez.
Olumlu ve olumsuz etiketler kullanmaktan kaçınır.
Aile çocuğunu koşulsuz olarak sever ve olduğu gibi kabul eder. “Böyle yaparsan senin annen/baban olmayacağım” gibi cümlelerden kaçınır.
Aile çocuğunuz için model işlevi gördüğünü bilir ve bu nedenle güçlü ve zayıf yanlarını onunla tartışmaktan çekinmez.
Çocuklar uzun sürede elde edebilecekleri kazanç ve ödüller için yeterince sabırlı değillerdir, bu nedenle bu gibi zamanlarda sık sık motive edilmeye ve cesaretlendirilmeye ihtiyaç duyacaklardır. Aile bu motivasyon ihtiyacının farkındadır ve çocuğunu motive eder.
"Çocuklarınıza vereceğiniz en değerli miras, onlar çocukken birlikte harcadığınız zamandır. Bugün çocuklarınıza zaman ayırarak geleceklerini sağlam temeller üzerine atmış olursunuz."
Adres:
BAHAR MAH. DÜZ KÜME EVLERİ NO 1B HEMŞİN / RİZE
Telefon
0 (464) 641 21 36